16 Ocak 2012 Pazartesi

ENDÜSTRİ İHTİLÂLİ VE YAŞANAN GELİŞMELER

Endüstri ihtilâli, buhar kuvvetinin sanayiye uygulanması, buharla işleyen makinelerin çoğalması, az zamanda çok mal yapan, üreten fabrikaların kurulması ile sanayi ve ticaret dünyasında birtakım değişikliklerin olmasıdır.
           İki ayrı endüstri ihtilâlinden söz edilebilir. Birinci aşama, 18.yüzyılda başlayıp 19.yüzyıl ortalarına kadar süren makineleşme çağı; ikinci aşama, büyük fabrikaların orta çıktığı endüstrileşmenin teknolojik dönemidir.
           İlk olarak ve belirgin şekilde 1750 ile 1830 yılları arasında İngiltere’de ortaya çıkmış, sonrasında diğer Avrupa ülkelerine yayılmıştır.
          Makine çağının gerçek başlangıç noktasını 1763 yılında James Watt tarafından buharlı makinenin bulunuşu oluşturmaktadır. Makineleşen sanayi önce İngiltere’de dokuma sanayinde uygulama alanı bulmuştur. Odunun yerine maden kömürünü kullanılması, hareket ettirici gücü artırmıştır. Havagazı aydınlanma aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Üretimde makinenein kullanımı eşya fiyatlarını ucuzlatmıştır. Fazla üretim, geliri artırmıştır. El emeğinin yerini alan üretim araçlarında meydana gelen gelişmeler maliyeti yükseltmiş ve işçilerin bunlara tek başına sahip olamayacağı anlaşılmıştır. Buharın kullanımı da ister istemez makineleri bir araya getirmiş, makineler fabrikalarda toplanmıştır. Böylece süreç içerisinde fabrika sistemine geçiş meydana gelmiştir.
              Bu dönemlerde sömürgeciliğinde gelişmesi ticarete genişlik olanağı sağladığından, üretimi artırma zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bu durumda fabrika denilen büyük üretim ünitelerinin kurulmasına neden  olmuştur. Fabrikalar, işçilerin bir iş yerinde bir araya getirilip ücret karşılığında çalışmaları için kendilerine alet, makine ve malzeme verilen yerler olarak ortaya çıkmıştır. Eski aile endüstrisi ile küçük üretim evleri yerlerini büyük fabrikalara bırakmıştır. Fabrikaların kuruluşu ile işçilerin sayıları birdenbire artmış ve köylerden şehirlere göçler başlamıştır. Sayıları artan işçiler yeni bir sınıfın ortaya çıkmasına ve işçi-işveren ilişkilerin başlamasına neden olmuştur.
             1807’de ilk defa Robert Fulton buharlı makineyi gemilere uygulamış, 1840’da ise ilk düzenli okyanus ötesi buharlı gemi seferleri başlamıştır. 1804’te Galler’de raylar üzerinde ilerleyen ilk buhar makinesini yapmış, 1825’de de buharlı makine ilk kez lokomotiflerde kullanılmaya başlanmıştır.
           19.yüzyılda hızlanan endüstri ihtilâli, bilimle tekniği birleştirmiş, yeni sosyal ve ekonomik gelişmeleri beraberinde getirmiştir. 1830-1860 yılları arasında İngiltere’de daha etkili maden tasfiye yöntemlerinin geliştirilmesine paralel olarak kömür üretimi hızla artmıştır. Yüksek demir ve çelik talebi bu yöntemler sayesinde kolayca karşılanabilmiştir. Sanayileşmenin itici gücü dokumacılık yerini demiryollarına bırakmıştır. 1800-1830 yılları arasında köprü, kanal, demiryolu vb.gibi inşaatlar hızla artmıştır. İngiltere’de ilk demiryolu 1830’da Manchester ile Liverpool şehirleri arasında açılmış, 1830-1850 arasında on bin km demiryolu yapılmıştır.
           1850’lere kadar genelde İngiltere’nin tekelinde olan endüstri ihtilâli bu tarihten itibaren tüm Avrupa’ya ve Amerika Birleşik Devletleri’ne yayılmıştır. 1896’da Amerika’nın doğu ve batı kıyıları birbirine bağlanmış, 1871’de tamamlanan Frejus tüneli ile Alpler ilk kez aşılmıştır.
      1870’lerle birlikte endüstri ihtilâli nitelik değiştirmiştir. Bilimsel buluşlar ve bunların üretime uygulanması, pratik zekalı tek tek bireylerin birbirinden ayrı çalışmalarına bağlı olmaktan kurtulmuş, devletten destekledikleri ve gerektiğinde de örgütledikleri büyük ve zengin kuruluşların eline geçmiştir. Doğal kaynaklar ve bilim el ele vererek yeni ve kitle halinde mal üretimine yönelmiştir.
          Endüstri ihtilâliyle tarım makineleşmiş, böylece aynı miktar toprak daha fazla insanı besleyebilir hale gelmiştir. Ancak artan sanayi üretimi karşısında toprağın önemi azalmıştır.
         Endüstri ihtilâlinin bir diğer önemli etkisi üretimi fazlasıyla artırmış olmasıdır. Artan üretime pazar bulmak için dış ticarete yönelmişlerdir. Endüstri ihtilâli dış ticarete açılan ve büyük pazarlar kuran batılı devletlerin egemenliklerini sürdürmeleri için başvurulan bir yol olmuştur.
 Avrupa’nın ekonomik kapasitesi 18. yüzyılda İngiltere ve 19. yüzyılda Fransa, Almanya ve diğer ülkelerde meydana gelen endüstri ihtilâli ile genişletilmiş, ekonomik alandaki yeni anlayışların gelişmesi, buhar ve elektrik üretimindeki teknolojiler ve bilimsel anlayışın yayılması ile Avrupa ülkelerinin ekonomik üstünlüğü daha da artmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder